Yetersizlik, ilgisizlik, çaresizlik veya disiplinsizlik...

Türkiye'deki yetişkinlerin çoğu istedikleri gibi İngilizce konuşamamalarını bu duygulardan en az biri ile tanımlar. Bu da İngilizce konuşup konuşamamanın sanıldığının aksine doğuştan bir yeti ile ilgisi olmadığını, sonradan edinilen tecrübelerin bir sonucu olduğunu gösterir. Bu talihsiz tecrübelerimizden birine örnek olarak, eğitim sistemimizin, kelimeleri kullanarak öğrenebileceğimiz bir ortamı sunamadığı için ilkel bir şekilde iki nokta üst üste koyarak Türkçe karşılığını yazmak zorunda bırakışını verebiliriz. Bu sözcükleri bir daha hatırlayamayışımız gibi bireyin ihtiyaçlarına yönelmeyen kitlesel ve didaktik yollardan İngilizce öğrenme yolculuğumuzun yarıda kalmış olması çok doğal. Halbuki dil, insanın kendini anlatma aracı olduğu için bireysel bir eylemdir. Havaalanında İngilizce, restoranda sipariş verme gibi ezbere müfredatların, sizin nasıl biri olduğunuz ile ilgilenmediği için kendinize hitap etmeyen bir şeyi anlamlandıramamış olmanız da bir o kadar normal. Birlikte sizi İngilizce anlatalım isterseniz bir demo ders ile tanışalım.